Kamu Görevlilerinin Yargılanma Ayrıcalıkları ve Hesap Verebilirlik
7 Haziran 2017
Kamu görevlilerinin yargılanma ayrıcalıkları nedeniyle hesap verebilirlik ve şeffaflık sorumluluğunu yeteri kadar hissetmemesi toplumda imtiyazlı bir grup oldukları algısını yaratabilir. Bu algı bir yandan yolsuzluğa ve anti- demokratik uygulamalara davet çıkarırken, diğer yandan yolsuzlukla mücadele politikalarının ve demokratikleşme çabalarının önünde bir engel teşkil etmektedir. TESEV’in Kamu Görevlileri Etik Kurulu ortaklığıyla ve Avrupa Birliği desteğiyle yürüttüğü projede bu konu hukuk ve sivil toplum boyutlarında tartışılmıştır. İstanbul, Ankara ve Van’da hukukçu ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle yapılan tartışmalar ışığında uzmanların incelemeleri bu derleme raporda toplanmıştır.
Yazarlar: | Bülent Tarhan |
Politika Önerileri
Kamu yönetiminde hesap verebilirlik ve şeffaflığın artırılması için, uzmanlar aşağıdaki çözümleri önermektedir:
- Ceza usul hukuku bakış açısından, kamu görevlilerine yargılanma imtiyazı tanıyan tüm düzenlemeler ve bu düzenlemelerin anayasal dayanağı olan T.C. Anayasasının 129’uncu maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmalıdır. Anayasa’da gerekli düzenleme yapılana kadar, yolsuzluk suçları yönünden tüm kesimler için yargılama imtiyazları kaldırılmalı; sistem ‘cezasızlık’a yol açmayacak şekilde yeniden tanzim edilmelidir.
- İdare hukuku bakış açısından, İdari Usul Kanunu çıkarılmalıdır.
- İyi yönetişim bakış açısından, sivil toplum kuruluşları ve barolar katılımcı bir süreçle Sivil Etik Kurulu oluşturulmasını planlamalıdır.
Tür: | Raporlar Yayınlar |
Konular: | Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik |