Adalete Erişimde Yeni Bir Yol: Pro Bono

17 Kasım 2014

TESEV Demokratikleşme Programı, maddi imkânı kısıtlı kişilerin adalete erişiminde mevcut uygulamalar dışında yeni bir yol sunan pro bono uygulamalarına dair tanıtıcı bir rapor yayınladı.

Raporu PDF Olarak İndir
Yazarlar:
Adalete Erişimde Yeni Bir Yol: Pro Bono2019-07-25T19:56:55+03:00

İdil Elveriş’in “Adalete Erişimde Yeni Bir Yol: Pro Bono” başlıklı raporu, özellikle Anglo-Sakson hukuk sistemlerinde yerleşmiş olan, maddi imkânı kısıtlı olan kişi veya kamu yararına çalışan gönüllü kuruluşlara, avukatlık ücreti almaksızın veya çok az bir ücret karşılığı verilen hukuki hizmet uygulamasını tanıtıyor.

Türkiye’de, kişiler için avukatlık hâlâ yaygın ve kolay erişilen bir hizmet değildir. İnsan hakkı ihlallerine uğrayanların adalete erişiminin önündeki birçok engelden biri de ücretsiz hukuki hizmetlerin yetersizliğidir. Maddi durumu yeterli olmayanların adalete erişimini sağlamak üzere adli yardım ve müdafilik olarak iki ayrı mekanizma bulunmakta, ancak bunların işlerliği yeterli görülmemektedir. Diğer taraftan özellikle insan hakkı ihlallerine ilişkin davalarda avukatların gönüllü çabaları ile yürütülen hukuk mücadelesi bireysel çabalar olduğundan hem stratejik hukuki bir yaklaşım yakalamak güç olmaktadır, hem de maddi olarak sürdürülebilir bir durum olmamaktadır.

Pro bono uygulamaları, insan hakları sorunlarının toplumsal sahiplenilme tabanını genişletmesi ve ücretsiz müvekkil savunmayı, sadece bu işlere gönül vermiş aktivist avukatların işi olmaktan çıkarıp daha kurumsal hâle getirmesi açısından önemli fırsatlar sunuyor.

Türkiye’de özellikle 1990’lardan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi uluslararası mekanizmalara başvuru yolunun açılması ile hukuk STK’lar tarafından bir mücadele alanı olarak kullanılmaya başlanmış ve sivil toplumun hak farkındalığı artmıştır. Bundan hareketle pro bononu Türkiye’de yaygınlaşmasının koşullarının oluştuğunu söylemek mümkündür. Diğer taraftan pro bononun önünde avukatlık kanunundaki düzenlemeler ve sivil toplum ile avukatlık şirketlerinin farklı iş yapma biçimleri gibi bir dizi yasal ve kültürel engel de bulunuyor.

Rapor, yargıda etkinlik ve adalete erişimin güçlendirilmesi temel hedefleri ile yürütülen yargı reformu kapsamında dikkate alınması gereken bilgiler sunuyor. Aynı zamanda özellikle insan hakları mücadelesinde uygulaması yaygınlaştırılabilecek bir yöntem olarak da pratik öneriler içeriyor.

Go to Top